#htmlcaption1 BEYAZ SIRIN EVLİLİK HİKAYESİ PRATİK EYELİNER NASIL SÜRÜLÜR? BALAYI OTELİMİZ | LA CAPRİA SUİT HOTEL MAKYAJ MASASI DÜZENİ NASIL OLMALI? ÖMÜRLÜK HEDİYE | KİŞİSEL BEBEKLERİMİZİ YAPTIRDIM

27 Eyl 2015

Nadas Zamanı | Çünkü Şimdi ''Annelik'' Zamanı

www.tips-fb.com

Şu anda bir yandan Eylül kuşumu emziriyor, bir yandan da cep telefonumdan bu yazıyı yazıyorum. Aslında bu ilk cümlem bile bundan sonraki yazacaklarımı daha iyi anlatabilmem için yeterli bence. Evet; kızımla istediğim ölçüde ilgilenemiyorum. Neden mi?
Eskiden annem nöbet tutar, işten gelir, o uykusuzluk ve yorgunlukla mutfakta istisnasız her gün 3 çeşit yemek ve yanına da tatlı yapar, ve bir yandan da mutfak masasında benim ödevlerimi yapmama yardımcı olurdu. Babamın temizlikçi tutalım, boşuna yorulma ısrarlarına rağmen, kendi yaptığı temizlik daha çok içine sindiği için ısrarla her gün evimizi süpürür, silerdi.

Elinde akıllı telefonu yoktu, maillerine bakıp bir yandan tweet atıp bir yandan da beğendiği fotoğraflara ''like'' atmazdı. Annem kendisini tam manasıyla bana, abime ve babama;
yani ailesine adamıştı.

Annem hep hayran olduğum, aramızda sadece bize özel bir bağ olduğuna inandığım ve bundan sonra da hep hayran kalacağım, kendime örnek alacağım çok fedakar bir kadın.
Çünkü o bir ''anne''.
. . .
Herhangi bir sağlık sorunu olmayan tüm kadınlar doğurabilir.
Ama herkes anne olamaz ne yazık ki..


Annelik fedakarlık ister..

İyi bir anne;

  • Çocuğuna eğitici oyuncaklar alıp saatlerce çocuğu ile birlikte oyunlar oynar.
  • Gerekirse kendi banyosunu erteler ama çocuğunun kirli gezmesine gönlü razı olmaz.
  • Çocuğunu süsler, güzel güzel giydirir, çiçek gibi yapar. Paspal paspal dolaşmasına izin vermez.
  • Bebeğinin altını değiştirmeyi unutmaz, çünkü sürekli aklı bebeğindedir.
  • Envai çeşit mama hazırlar. O kadar uğramasına rağmen yaptığı çorbayı içmedi mi? Kuzusu için hemen gider meyve püresi hazırlar. Onu da mı yemedi? Hemen başka ne yapsam da yedirsem diye kollarını sıvar. ''Off, yemiyor işte, ne yapayım ben!'' deyip de çocuğunu aç bırakmak yerine ''Amaan, işimin adı ne. Çocuğum için uğraşmayacağım da kimin için uğraşacağım sanki. Acaba ne yaparsam tadını sever de yer?'' diye uğraşır.
  • Bakıcıya bırakıyorsa şayet, çocuğuna yedirilecek mamayı kendi elleriyle hazır edip, ayrıca yedirilmemesini istediği zararlı şeyleri altını çizerek bakıcıya vurgulayar.
  • Çocuğunun içmesi gereken ilaçlarını vermeyi unutmaz!
  • Her fırsatta çocuğuyla konuşup, onunla arasında bambaşka bir bağ oluşmasını sağlar.
  • Çocuğunu korur-kollar, üşüyor mu diye takip eder, ayaklarını çorapsız, sırtını ceketsiz bırakmaz.
  • Uykusuz gecelerinden bir kere bile şikayet etmeyip, tüm yorgunluğuna rağmen çocuğuyla ilgilenmekten zevk alır.
Sizi bilmem ama sosyal medyayla çok içli dışlı olarak annelik görevini hakkıyla yerine getirebilmek, en azından benim açımdan mümkün değil.

Facebook, twitter ve watsapp..
Artık hiç birini kullanmıyorum; Çünkü ben ''anne-cik'' olmak istemiyorum!
Bunun sinyallerini bir zamanlar bu yazımda vermiştim aslında.

Son olarak blogumu da kapatmak istedim ama burası benim anı denizim.
Öyle çok emeğim var ki burada, site tasarımımdaki her bir nokta dahil olmak üzere..
Gözyaşlarıyla, kahkahayla, heyecanla, öfkeyle..
Binbir çeşit duyguyla kaleme aldığım yazılarımdan vazgeçmek olmazdı..
Hem belki yıllar sonra kızıma miras bırakırdım burayı; En güzel miras anılarsa şayet..

Bu sebeple ''Nadas''a bırakmaya karar verdim burayı..
Kim bilir tekrar ne zaman yazarım bilmiyorum.
Tek bildiğim şey yazmaktan vazgeçemeyeceğim.
Ve bildiğim bir şey daha var ki;
Kızımla vakit geçirmem gereken zamanlarda buraya asla vakit ayırmayacağım, andım olsun.


Bir gün dolu dolu anılarla tekrar geleceğim çok sevgili okuyucum.
(Allah'ım ömür verirse inşallah)
Belki minik Eylül okula başlamış olur o zaman,
İşten geldikten sonra evde tek başıma sıkılmış olurum mesela..
''Yazmazsam çatlarım'' ben.. Bu ilk blogumun adıydı bundan 7 yıl önce..
Yazmazsam çatlarım çünkü..
Beni unutmamış olursan yıllar sonra yine kaldığımız yerden devam edelim, olur mu?

Şimdi nadas zamanı; Çünkü şimdi ''Annelik'' zamanı..

Sevgiyle kalın, ve ne olur özlemle anın..
Çünkü ben buraları epey özleyeceğim.. :(
Gamze.

Not 1: Bu yazı 15 Mayıs 2015 tarihinde kaleme alınmış olup, blogundan bir anda vazgeçmesi zor olan bir adet Beyaz Sır tarafından, zaman programlayıcısı 27 Eylül'e ayarlanarak yazılmıştır. Çünkü bilenler bilir, 27 Eylül Beyaz Sır için çok özel bir manaya sahiptir. Hatta bu yüzden kızlarının adı Eylül'dür. Neyse, peki o zaman 15 Mayıs'tan beri bir sürü yazı yazdı, onlara ne demeli diyenler olursa da; tıpkı bu yazı gibi onlar da aylar önce yazılmış olup yine zaman programlayıcısıyla ileri tarihlerde yayınlanmıştır. 
Not 2: Bu bir şaka değildir, Beyaz Sır gerçekten artık uzunca bir süre buralarda olamayacaktır. Ama sevdiklerine, kendini sevenlere kıyamaz bilirsiniz. Çok özlerseniz, öldü mü kaldı mı diye merak ederseniz gamzey1989@gmail.com adresine mail atarsanız geç de olsa size döner. İşte hepsi bu kadardır.

Beğendiysen paylaş o zaman :)

5 yorum:

  1. Seni yürekten takdir ve tebrik ettim, nicedir bloğunun takipçisiyim ama bir kez bile yorum yapamadım, şimdiyse senin anneliği kutsayan o yüce gönlün için dua ediyorum, Rabbim sana evladınla ve doğacak diğer tüm evlatlarınla ve tabii eşinle iki cihan saadeti nasip etsin canım... Sevgilerimle..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Allah razı olsun inşallah.. çok çok teşekkür ediyorum, duygulandım :( uzaklardan bir yerden böyle içten bir dua alabilmek gerçekten çok güzel.. sevgiyle kalın..

      Sil
  2. Annelik demek herşeyden kendini soyutlamak değildir..
    Evet bir anne kendini çocuğuna adamalı ama anneninde bir hayatı vardır ve hayat çok kısadır...

    YanıtlaSil
  3. Hayatını aileye ve çocuklarına adamak çok güzel bir istek ama bir süre sonra kendinizi yitirmenize'' ben neye dönüştüm böyle demenize'' sebep olmasın.Kendinizi yenileyeceğiniz alanlar bırakmak ilerki yaşlarında onlar için de faydalı olur.Her anınız mutlulukla geçsin.

    YanıtlaSil
  4. Merhaba, annelik elbette çok kutsal ve elbette en değerli varlığımız bebeğimiz. Dokuz aylık bir anne olarak bunu çok iyi anlıyabiliyorum. Ancak katılmadığım nokta dünyayı unutup bebeği dünyanın merkezi yapmak. Bunun kimseye faydası olacağını düşünmüyorum. Bebeğim doğduğundan beri ne onu ihmal ettim ne kendimi çok şükür. Yani bebeğe iyi bakmak için annenin sevdiği ve zevk aldığı şeylerden uzaklaşması gerkmiyor. Nacizane kendi düşüncem böyle, güle güle hayırlısıyla büyüsün minik Eylül inşallah :)

    YanıtlaSil

♥Minik bebişiyle ilgilenen tazecik bir anne olduğum için yorumlara hemen cevap veremiyorum ama hepsini tek tek okuyor ve seviniyorum. Yorumlarınız benim için çok değerli, lütfen yorumlarınızdan beni mahrum bırakmayın..
Kocaman Sevgilerimle :) ♥