Sadece Gördüm | Alaçatı Günlüğü-11

Bu yazımda Alaçatı'ya gitmeden önce adını sıkça duymama rağmen vakit geçirmeye fırsat bulamadığım mekanlara yer veriyorum. Kimisi sezonu çoktan kapatmıştı, kimisine de Alaçatı'daki diğer onca mekandan fırsatını bulup da gezmeye bizim vaktimiz olmadı.

İşte adını çok kez duyduğumuz Kuş Kafesi.. Burada birbirinden farklı o kadar çok ve o kadar güzel antika eşyalar var ki.. Şöyle bir hızlıca girip çıkıyoruz içine ve adeta zaman makinesi girmiş gibi hissediyoruz kendimizi. Nostalji tutkunu ben için, saatlerimi haracayabileceğim bir mekan burası.

Asma Yaprağı'nı çok övdüler, yemekleri çok güzelmiş söylediklerine göre..

Güzelmiş güzel olmasına ama Alaçatı'da keşfedilmesi gereken onca mekan varken burası da kapalı olduğu için çok fazla oyalanmak istmedik burada. Arasak gelirlerdi belki ama, ''Şu an işleri var ki yoklar.'' diye düşündüğümüzden arayasımız da gelmedi açıkçası :)

Biz de kapıdaki ''Bahçedeyiz'' notu önünde ''Biz buradaydık'' pozumuzu verip yolumuza devam ettik.

Adından övgüyle bahsedildiği için hayli merak ettiğimiz ve özellikle görmeye gittiğimiz mekanlardan birisi daha..

Heyecanla giriyoruz Kırmızı Ardıç Kuşu'nun kapısından içeri. Ohh bee, bari burada vakit geçirelim diyoruz ama yok, sezonu kapatmışlar çoktan..

 Üzülmeyin diyorlar, arka bahçelerindeki bu sakız ağacını gösteriyorlar mekanı çalıştırmasalar da.

Yine beklerlermiş bizi, sağolsunlar. Ama kim bilir bir daha ne zaman yolumuz düşer ki Alaçatı'ya..

Ahh, nerede o günler.. :)

Diğer Alaçatı yazılarımı okumak için:
Alaçatı Rehberi
Nostaljik bir rüya: Alaçatı
Alaçatı'nın Asırlık Taş Evleri
Alaçatı'da Renkli Bir Düş: La Capria
Alaçatı'nın Arnavut Kaldırımlı Taş Sokakları

+

 ♡ Sosyal Medyada Takip Et ♡

• Facebook
• Twitter
• Google+

Beğendiysen paylaş o zaman :)

• Facebook
• Twitter
• Google+
• Pinterest
• LinkedIn