KÖY OKULUNDAN GLOBALE AÇILAN GERÇEK BİR BAŞARI HİKAYESİ

 Türk girişimci öğretmen Gamze Beyaz, online Türkçe dil okulu olan StarlyKID ile “Çocuklar için Bireyselleştirilmiş Türkçe Dil Öğretim Modeli”ni geliştirdi. Köy okulunda başlayan bu başarı hikayesinde, çocuk gelişimi ve yabancı dil öğretimi konusunda aldığı 100’ü aşkın eğitim ve sonrasında ‘’Yabancı dil olarak Türkçe öğretimi’’ alanında yaptığı yüksek lisans ile Beyaz, Online Türkçe eğitimine ek olarak bünyesine kattığı yüksek donanımlı öğretmen kadrosuyla; İngilizce, Almanca, Fransızca, Flemenkçe, Çince, Rusça ve Arapça dillerini de “eğlenerek öğrenme” mottosuyla dünyanın her yerinden çocuklara ulaştırıyor. Beyaz’ın geliştirdiği özel öğretim modeli, hem veliler hem de çocuklar tarafından oldukça olumlu geri dönüşler aldı.

Şimdi sakince o telefonu yere bırak dostum..

Sosyal medya farkına varmadan bizi içine çeken ve gerçeklik algımızı yok eden bir girdap adeta. Sanal alemin nasıl bir illüzyon olduğunu, gördüklerimizin buz dağının görünen kısmı bile değil, gösterilmek istenen kısmı olduğunu hiç düşünmedik bile; bu aptal gösteriş yarışında bayrağı en önde sallama çabasında koşarken..

Kendi Aracınızla Yurt Dışına Çıkmak Artık Çok Daha Kolay!

                                          
Kendi aracınızla yolculuk yapmak gibisi yok! Dilediğinizde mola verirsiniz, canınızın çektiği gibi yemek yersiniz. Gittiğiniz yeri bir turist değil, gerçek bir gezgin gibi keşfedersiniz.

Bir zamanlar Beyaz Sır vardı.. Nerede neler yapıyor ki şimdi?

Ne çok yazardım, ne çok yazardınız bana.. Ne çok dertleştik burada..

Bir zamanlar buralar dutluk iken burada olanlar hala burada mı?

Buradaysanız bir ses verin Allahınızı seviyorsanız.

Beyaz Sır artık Seyyah Aile oldu ama içi pek bir buruk..

Kendine bir iyilik yap..

İnsan en çok kendine yalan söyler;

Başkalarına hayır demek isterken ağzından çıkan her “evet” ile.. Bile bile iğneleyenlere tüm iyi niyetiyle “öyle demek istememiştir.” düşüncesiyle.. İnsan en çok kendine yalan söyler göz göre göre..

Sen kendin aldın bunca gereksiz insanı “sınırlar çemberi”ne.. Şimdi diyemezsin “Bu ne kendini bilmezlik?” diye..

Hadi bu sene kendine bir iyilik yap güzel insan,

“SINIR”lar çemberi

Defalarca zeytin dalı uzattığın halde gözünü kırpmadan o dalı kıran insanlar var ya hani? En yakının bile olsa kalbinden söküp atmaktan korkma! Yoksa o kalp daha çok kırılır, o sınırlar çok aşılır.. Fabrikasyon malı değiliz, insanız hepimiz. Hatalar insan olmanın en büyük kanıtı.. Ama attığın on adıma karşılık bırak bir adım atmayı, kılını bile kıpırdatmayan insanlar var ya işte, onlar senin çemberinde yer almayı hak etmiyor hiçbir şekilde ..

Bioderma Sensibio H2O yorumlarım

Uzun bir aradan sonra Herkese Merhaba! :)

Bugün Bioderma'nın Sensibio H2O adlı misel bir solüsyonundan biraz bahsedelim mi? Aslında bu ürünü zaten bir çoğumuz biliyoruz fakat herkesin cilt yapısı farklıdır ve ben karma yapılı bir cilde sahip olduğumu parantez içine alarak size deneyimlerimi aktaracağım.

EYLÜL..

Eylül.. En sevdiğim ay..

Eylül.. Biraz hüzün, en çok neşe!

Eylül.. Benim kocaman dünyam, sevgili kızım..

Eylül.. Biraz serin ama en çok sıcak..

Eylül.. bir aşkın filizinden tohumlar veren ay..

Naber'im?

''Bir anne, bir kızının ilk arkadaşıdır.

Ve, hayatı boyunca, onun en iyi arkadaşı olur.'' demişler..

Kızım.. canım kızım.. Gerçekten hayatıma girdikten sonra o kadar çok şey değişti ki onunla..

Mesela herhangi bir sağlık problemim yoksa şayet, hiç bir sebeple çalışma hayatıma ara vermeyeceğimi söyler dururdum hep..

Mesleğime aşık bir insan olarak hep üretmek ve hareket halinde olmaktı gayem;

Anasınıfı Öğretmenliği bir hobi hatta yaşama sevinciydi benim için..

Şimdi bambaşka bir yaşama sevincim var; ve tabii ki binlerce şükür sebebim.

Bu sebepten ötürü 2 yıldır evdeyim (ilk 1 yıl problemli bir hamilelik geçirdiğim için, sonrasında ücretrsiz izin.) 1 yıl daha çalışmayacağım.. Toplamda kesintisiz 3 yıl iş hayatından uzak kalmış olacağım.

Kızımla 1,5 yıldır doya doya vakit geçiriyoruz ve bu gerçekten benim için binlerce şükür sebebi.

Ama annelik her zaman toz pembe değil..

Ben var ya; yazmazsam gerçekten çatlarım!

Yıllar önce açtığım ilk blogumun adıydı; ''Yazmazsam Çatlarım''

Farkettim ki ben gerçekten yazmazsam çatlayacak gibi oluyorum.

Yazmak beni inanılmaz rahatlatıyor..
Bu sebepten ötürü ben kendimi bildim bileli yazıyorum..

Çocukken günlüğüme, ve yıllardır bloguma..

Yazmayalı tam 3 ay olmuş!

Çok yoğun olduğumu iddia ediyorum, evet yoğunum da.. Her saniyem kızımla birlikte geçiyor -Allah'ıma bin şükür- ama bu yazmama engel değil aslında.. Çünkü Eylül en geç gece 10'da uyuyor. Ve bana en az 2 saat boş vakit kalıyor günlük.

Beni çok sevdiğini düşündüğüm bir okuyucum var; adı ''Selma''..